DÜĞÜNLERİMİZ
Salı, 06 Ekim 2009 17:32 |
DÜĞÜNLERİMİZ
Akkuş ilçesi de aslinda Anadolu’nun her köşesi gibi kendi içinde diger bölge ve yörelerden ayirt edebilecegimiz degerleri olan bir potansiyele sahiptir. Anadolu kültü-ründeki çeşitlilik içerisinde yerini tam bulamamiş ve gün işigina çikamamiş bu degerle-rimizi size anlatmak istiyoruz. Toplumun içindeki bazı yazılı olmayan ama kendiliğinden ortaya çıkmış ve bu topluluğa ait olmuş değerlerimizden olan Akkuş düğünlerini anlatmak istiyoruz. Akkuş düğünleri çok neşeli, zengin örf ve âdetlerle donanmıştır. Düğünlerimizin toplumumuz-daki yansımasını, aşamalarını sırasıyla şimdi inceleyelim. 1...=> KIZ BEĞENME ( KIZ BEĞENİLMESİ ) Kız beğenilmesi düğünlerimizin birinci basamağıdır. Düğünlerde, bayramlarda ve özel günlerde gençlerin birbirlerini görmeleriyle veya ailelerin birbirlerine tavsiye et-mesiyle kız gözlem altına alınmış olur. Erkek tarafı kız tarafına haber gönderir ve misa-firliğe gidilir. Bu gece sohbet mantığı ile yaşansa da gelin adayı gözlemlenir. NOT : Daha eski yıllarda, Damat adayı gelin adayının evine misafir gidermiş. O yıllarda ayaklara giyilen çarıkların ipleri çok dolanarak uçları saklanırmış. Gelin adayı çarıkları çıkarırken iplerin ucunu bulması zor olduğundan uzunca bir zaman uğraşır-mış. Bu uzun zaman boyunca da damat adayı kıza iyice yakından bakma fırsatı bulur-muş. Bakraçtan ibriğe su doldurtup elinin titreyip titremediðine bakılırmış. 2...=> KIZ İSTEME (Dünürcülük) Damat adayının ailesi gelin adayını beğenirse isteme kararı alır ve başka bir gece tekrar kız tarafına gidilir. İsteme kararı alınmazsa ilk gidilen gece ziyaret anlamında kalmış olur. İsteme kararı alındıktan sonra ikinci gidiþte damat tarafı kendi akraba ve-ya aile dostlarından yol,yordam (usul) bilen birilerini de yanında götürür. Akşam yeme-ği yenilir. Çaylar içilir ve Allah’ın emriyle, Peygamberin Kavliyle kızınız...( adı ...) oğlu-muz (adı ...) istiyoruz. Bu cümleden sonra söz kız tarafına bırakılır. Kız tarafı kendi eşine dostuna yakın akrabalarýna sormak için Erkek tarafından süre ister. Daha sonra tekrar görüşmek üzere sohbete devam edilir. Ailelerin arasında uzun mesafeler varsa o gece kız tarafında yatıya kalınır. Kız tarafının kararını bildirme-si zaman alabilir. Erkek tarafının üç beş defa kız tarafına gittiği olur. İsteme olayından sonra kızla damat adayının görüşmeleri istenebilir. Kendileri karar versin denildiği de olur. Kız tarafı kararını bildirmek için damat adayı tarafına haber gönderir ve bir ak-şam yine toplanılır. Aile büyükleri hep bir arada iken konu açılır ve karar açıklanır. Olumlu ise, Allah yazdıysa ne diyelim elimizden geleni yaparız. Ev ocak olurlar denilir. Olumsuz ise, çeşitli bahaneler sunulur. Kızımız küçük, kızımız okuyor, kızımız evlen-mek istemiyor vs... Oğlumuza bizde yardımcı olalım başka yerden baş göz edelim deni-lir. Karar olumlu ise o gece düğün için kararlar alınmaya başlanır. Kız ve erkek tarafın-dan misafirler birbirlerini kucaklayıp tebrik ederler. Allah mesut etsin döllü döşlü etsin denilir. 3...=> SÖZ KURUTMA... (Söz Kesme) Dünürlerin birbirlerini tebrik etmesinden sonra kız tarafıyla çeyiz ve kullanıla-cak eşyaların alımında paylaşım yapılır. Erkek tarafının alması zorunlu olan eşyalar ve takılar vardır. Bu hiçbir yazılı zorunluluğa dayanmaz. Toplum bunu kendiliğinden ka-bul etmiştir. Erkek tarafı bunları mutlaka yapar. Erkek tarafı Çeyiz Sandığı (cevizden), Duvak (gelinlik), Kuşak,Atkı (şal), Ayakkabı önceki yıllarda başlık parası adı altında yüklü paralar istenir ve ödenirdi. Son yıllarda bu anane özelliğini kaybetmiş hatta çeyiz sandığı da aldırma zorunluluğu kendiliğinden kalkmıştır. Çeyiz alım paylaşımında sağ-lanan anlaşmadan sonra o gece nişan konuşulur. Aileler ekonomik güçleri ölçüsünde alacaklarını beyan ettiklerini düğüne kadar tamamlayacaklarını söylerler. Takılarda bi-zim kültürümüzde önemli bir yer tutar. Tarih boyunca insanoğlu takıları değerli taş ve madenlerden yapmış hediye ve yatırım aracı olarak benimsemiştir. Takılar bizde beşi bir yerde bilezik,yüzük,küpe ve Cumhuriyet altını gibi kendini göstermiş alınacakların sayıları söz kurutma gecesi belirlenmiş olur. Nişan tarihinin de belirlenmesiyle bu geceki sohbet de sona ermiş olur. 4...=> ÖZEL GÜNLERDE HEDİYE Söz kurutulduktan sonra dünürler birbirlerine ziyarete giderler. Bu ziyaretlerde köy usulü tereyağı, bulgur, un, ekmek, yoğurt, yumurta, tavuk veya horoz gibi küçükbaş hayvanlarda hediye götürülebilir. Damat yada gelin için hediyeler özeldir. Daha çok kı-yafet götürülür. Çorap, gömlek, iç çamaşırı, kazak ve takı da olabilir. 5...=> NİŞAN TÖRENİ Nişan töreni ayrıca yapıldıgı gibi aş bogaz günü yada dügünle beraberde yapılır. Ama ayrı yapıldıgı zaman mâneviyatına ulaşması daha muhtemeldir. Son yıllarda Tür-kiye ekonomisinin topluma yansıması bu mâneviyatların ayrı ayrı degil de hepsinin bir-den yapılmasına yol açmıştır. Toplumun çalışan kesiminde izin problemi, tek zamanda işin bitmesinin dogru oldugunu göstermiştir. Nişan günü, erkek tarafi davul ve zurna eşliginde yakın çevresindeki akrabalarla kız tarafına gider. Kız tarafina erzak takviyesinde bulunulur. Kız tarafi da hazırlıklı ol-dugundan gelen davetlilere yemek verilir. Yemekten sonra iki taraf ve davetlilerin önün-de, yüksek sesle dua edilir ve erkek tarafindan getirilen bohçanın agzı bahşişle açılır. Erkekler gelen bohçayı incelemezler kapatıp kadınlara verirler. Nişan bohçasında ça-maşır bulunur. Nişan günü gelinle damat yan yana durdurulur ve hatır sahibi bir büyük yüzüklerini bahşiş alıp takar.Bu törende nişan takan kişi davetlilere sorar .............kızı ... ......... / ........... oğlu ........... ‘ na münasip midir. Üç defa tekrar ettirilir ve davetliler mü-nasiptir der ve yüzükler kesilir. Nişan takılınca kızın kardeşi yada yakını bakraçta şer-bet karıştırır. O da bahşiş ister ve bahşişini alır. Şerbet dağıtılır. Bazen şerbetle helvada dağıtılır. Yapılan şerbetten bir bardak şerbet doldurulur ve yarısı kıza diğer yarısı da damada içirilir. Davul, zurna eşliginde oyunlar oynanir. Semah dönülür, orta oyunlari oynanir. Alkol sofrasi kurulup sabahlara kadar eglence yapilir. 6...=> DÜĞÜN TÖRENİ Nişan töreninden sonraki ziyaretlerde dügün tarihi belirlenir. Dügün tarihinden önce taraflarin yapacaklari tespitler önemlidir. Çeyiz alımındaki eksikler tamamlanmış olur, davetiye hazırlıgı yapılır. Akkuş halkı bu davetiye konusunda birkaç degişik yön-tem kullanir. Kız tarafina akrabalarını davet etmesi için 10 - 30 giyime varan ayakkabı erkek tarafindan okuntuluk diye verilir. Söz kurutma gecesi bu kesinleşmiştir. Nişan da-vetiyesi eskiden talih şekeri diye bilinen dişi jelatinli şekerlerden oluşurdu. Dügün dave-tiyesi şimdi daha çok kart bastırılarak yapılıyor. Akkuş’taki diger bir davetiye yöntemi-de sabunla davet etmektir. Köy halkina tek tek sabun verilir davet edilir. Sabun el içi ile alınmaz el üstü ile alınır hayırlı olsun denilir. Ayrıca, son yıllarda gömlek ve tülbentle davet etmede kendini göstermektedir. Düğünden bir hafta önce üç gün önce aşboğaz di-ye bilinen bir gelenegimiz vardir. Aşbogaz günü gelin tarafina erkek evinin yaptıgı çeyiz atlar ve eşeklerle taşınır. Ayrıca yüklüce bir erzak takviyesi kendini burada da gösterir. Kırmızı et, tavuk, bulgur, mısır, un, ekmek, anlaşmada var ise alkol de erkek tarafindan kız tarafına aşbogaz günü götürülür. Aşbogaz günü davul ve zurna eşliginde davetliler oynaya, eglene (alkol ve meze önemlidir.) kız tarafina gidilir. Götürülenler teslim edilip eglence yapılır ve geri dönü-lür. Böylece aşbogazla dügün başlamış olur. Ertesi gün veya tarafların belirledigi bir gün ilçedeki belediye başkanına çıkılır. Resmi nikâh yapılır. Resmi nikâh günü kız naz eder bahşiş alır. Bu güne halk kayıt günü der. Ilçenin haftasi bir gün dügünden önce ge-lin için alış veriş yapılır. Buna da eksik görme denir. Düğünler genelde iki gün iki gece yapılır. Haftanın içine de şöyle yayılmıştır. Haf-ta sonu Cuma akşam / cumartesi gündüz ve akşam / Pazar gündüz. Hafta içi Salı akşam / Çarşamba gündüz ve akşam / Perşembe gündüz şeklinde günlere yayılır. Birinci akşam mehter gelir (davul, zurna veya saz grubu ) burada dügünü başla-tır. Bazı aileler dügünlerini duâlatıp başlatır. Akşam komşular toplanır. Gelen davetliler zurnayla kapıdan yedi adım ilerde karşılanır. Yöre türkülerinin ezgileri çalınır. Gelen davetliye önce davulcu hoş geldin der bahşiş alır. Sonrada dügün yemegini yapan ahçi-başı (aşanacı - aşanası ) çay tepsisine koydugu şekerlerle gelir hoş geldiniz der. Hoş gel-din önemli bir degerdir hâlâ devam etmektedir. Hoş geldin diyen aşanaci da bahşişini alır. Bütün davetlilere böyle hoş geldin denilir. Yemekler yenir. 7...=> DÜĞÜN YEMEKLERİ 1- Mısır çorbası 1- Kuru fasulye 1- Pirinç pilavı 2- Mercimek " " 2- Taze " 2- Bulgur " " 3- Yayla " " 3- Türlü 3- Kavurma et 4- Pancar Dolması 4- Turþu 4- Yahni (sığır etinden) 5- Salatalar ( mevsimine göre) 5- Yufka 6- Somul ekmek 7- Meyveler (mevsimine göre) 8- Börek yufkadan yemeklerde önce mısır çorbası vardır. Sonra diğer çeşitler devam eder. Gönüllü davetli-ler Sofranın kurulmasında ve yemek dağıtımında görev alırlar. Mutfakta da gönüllü ba-yanlar yardımlaşıp yemek aşamasının bitmesine yardımcı olurlar. Yemekten sonra alkol sofrası kurulur. Mezeler dizilir. Saygı ve şevkle eğlence ya-pılır. Damatla savdıç oynatılır. Bu geceki düğüne komşu düüünü denilir. Akkuş’un dügünlerinde organizasyonun saglanmasi için dügün sahibi bir büyügü görevlendirir. Bu büyüge dügün kâhyası denilir. Dügün bitene kadar eksik, gedik, her şeyle dügün kâhyasi ilgilenir. Ayrıca alkol sofralarında muhabbetin artırılıp düzenli yürümesi içinde sofradaki davetlilerden biri oy birliği ile sofra reisi seçilir. Birinci gece sonunda davetliler davul ve zurnayla uğurlanır yatıya kalan misafir-ler komşular tarafından istirahat ettirilir. Sabah düğünün ilk günü başlar. Mehterler çalarlar söylerler düğün evini şenlen-dirirler. Birirnci gün damat traş ettirme günüdür. Komşular toplanırlar. Atlar yarıştırı-lır. Mehterler eşliğinde köyde tur atılır. Bir komşunun evinde konaklanır. Damat traş edilir. Damat traş sırasında gülerse ceza alır. Berber sakal çok sert deyip bahşiş ister. Traş bitince eğlence yapılır. Semah dönülür. Taklitler yapılır. Köydeki düğünlerde da-matla sağdıçta at koştururlar. Düğün evine geri dönülür. Eve yaklaşınca, evdekiler aşa-nacı halbur donatır. Sekiz on tane halbura fındık, fıstık, ceviz, şeker, gofret, bisküvi, yu-murta vs... doldurulur halburları alan atlılar atlarını koşturur. Diğerleri de halburları kapmaya çalışırlar. Damat sağdıca emanettir. Ayakkabılarını çaldırırsa da sağdıç ceza alır. Damat kaçırılır saklanır. Kaçıranlar hediyelerini alırlar damadı öyle verirler. İkinci akşam düğünün en hareketli akşamıdır. Halk arasında bu geceye ulu dü-ğünü gecesi denir. Köy büyükleri, önemli misafirler bu gece gelir. Akşamüzeri muhtarın ayağına mehter gönderilir. Muhtar özenle getirilir. İkinci gece düğün kalabaık olur. Kadınlar için en yakın ikinci bir ev açılır. Misafirler yemek yedikten sonra bol neşeli sofralar kurulur. Düğün sahibi büyük rakı, pişmiş tavuk, soğuk mezelerden oluşan bir sini donatır ve davetlilere geldikleri için teşekkür eder, sizden muhabbet istiyorum. Düğün sizin düğününüz der açılışı yapar. Alkışla uğurlanır ve ikramlar devam eder. Er-kek tarafına düğüne giderken en çok rakı vb... içkiler hediye götürülür. Sini donatılıp ikram edilir. Davetlilerin hepside ikramda bulunabilirler. Kız tarafına düğüne gidenlerin böyle bir zorunluluğu yoktur. Alkol götürülmez. Çünkü, kız tarafı erkek tarafından ihtiyacı kadar içkiyi zaten almıştır. Son yıllarda damat donatma şeklen değişmiş olup amacı hâlâ aynıdır. Eskiden, düğüne davet edilenler gelemeseler bile 2 - 3 metre bez (basma) damada hediye gönde-rirdi. Ayrıca davet edilenler kap kacak eksiğinin tamamlanması için herkes tabak, ten-cere tepsi, sini getirir, hoş geldin denildiğinde hediyeleri verirlerdi. Bu hediyelere saçu denirdi. Gelen basmalara da askuluk denirdi. Buradaki amacı evlenenlere yardım et-mek eksiklerini tamamlamaktı. Şmdi ise yine yardım ediliyor ama askuluk asılmadan tepsiyle para toplanıyor. Damatla sağdıç ikisi bir dastarın üstüne çıkarlar. Donatmayı iyi beceren özel insanlar vardı tabii. Gelen basmalar gönderenin adıyla yüksek sesle (örneğin : Dayısından 4 metiro yardım alamadım basması, Emesinden 3 metiro talla sadduran basması vs...) şeklinde söylenir, daha sonra sayılır. Damadın ceketi giydirilir-ken donatan kişi kolu kısa omzu dar deyip bahşiş alır. Daha sonra donatan derki; ey cemâat bu delikanlı uzun yolculuğa gidiyor. Malum yolda para harcayacak buna bir yardım edelim der ve davetlilerde bahşiş atarlar. Son yıllarda bu görüntüler yok oldu. Damatla sağdıç yanyana durur, davetliler-den bahşiş toplanır. Amacı yine yardımdır. Ulu düğünü gecesi orada bulunan herkes düðüne katılır. Oyunlar oynanır, türküler okunur. Sofra reisi seçilir. Reisten izinsiz konuşan ceza alır ve cezasını büyük rakı, tavukla öder. Sofrada reisin tam hakimiyeti vardır. Sofrayı o idare eder. Sıra tür-küleri okunur. Mehterlere bahşişler atılır. Eskiden davulla güreşen güreşçiler varmış şimdi ise yok. Davetliler eğlencenin verdiği mutlulukla silahla ateş ederler. Davetlilerin isteğine göre sofra kaldırılır. Kalkan sofraya davul konur üstüne para atılır. Aynı evdeki kadınlarda türküler söylerler. Daha çok semah dönerler, halay çekerler. 8...=> KINA YAKILMASI Kına düğünün ikinci gecesi yakılır. Erkek tarafı da kız tarafı da aynı gece kendi evlerinde veya erkek evi kız tarafına gider. Kına yoğrulur, bahşiş alınır. Gelin sandalye-ye oturur. Başına tülbent örtülür. Gençler etrafında dönerek ellerindeki mumlarla Kınayı getir aney } Çattılar ocak taşını Parmağın batır aney } Kurdular düğün aşını Bu gece misafirim } Çağırın gelsin gardaşını Koynunda yatır aney } Yaksın kızın kınasını Diyerek kına yakılır, kına yakılan eller beyaz bezle sarılır. İkinci gecede böylece sona erer. Misafirler komşular tarafından paylaşılıp konuk edilir. İkinci sabah erkek evi gelin almaya gidecektir. Davetlilerin toplanacağı saat ulu düğün gecesi söylenmiş olup o saatte yola çıkılır. Kız evine giden düğün alayı at koştu-rur, oynarlar, silah atarlar. Kız tarafının mehteri gelen düğün alayını karşılar. Erkek tarafından gelen dü-ğüncü (düğün alayı) içinde bir bayan vardır ki o düğüncü başıdır. Atını gelin evinin önüne kadar çeker.Kız tarafı da kapıyı kapatır gelen düğün alayını içeri almazlar. Dü-ğüncü başı bahşişte anlaşır ve kapı açılır. Gelin almada da yine eğlence bütün hızıyla devam eder. Erkek tarafının mehte-rinden zurnacı ile kız tarafının mehterinin davulcusu kızın kınasını yıkamaya giderler. Bir grup gelini ata bindirir. Köyde tur attırılıp çeşme başında elleri yıkanır. Aynı anda damatta köyde bu düğün alayı ile at koþturur. Bu geleneğe güyo (damat) çimdirme, geli-nin kınasının yıkanması denilir. Gelin tarafında iki düğün alayı da eğlenir ve düğün kâhyaları gelinin çeyizini dı-şarı çıkarttırır. Teslim alınan çeyiz dastarlara ve çullara sarılır. At ve eşeklere yüklenir. İçeride de gelinin duvağı giydirilir. Mehterlerde gelin çıkarma havasını çalarlar. Buna kız başı döşürme denir. Başı döşürülen gelinin beline kurdelasi erkek kardeşi tarafnndan bağlanır. Annesiyle kucaklaştırılıp, helalleştirilen kız kapıya çıkarılır. Damadın, sağdı-cının bindiği at hazır gelini bekler. Kız tarafı burada bahşişini takar atın saðýndan gelin ata bindirilir. Düğün alayı silah atarak yola düşer. Oynayıp, halay çeken düğün alayı er-kek evine yaklaştığında damat geline üç tane elma veya yumurta atar saklanır. Gelinin atının başını damadın sağdıcı çeker. Gelinin sağdıcı kız tarafında kalmıştır. Erkek evine gelen gelin attan inmeden kucağına erkek veya kız bebek verilir. Döllü döşlü olsun diye. Gelin kapıda attan inmeden başından şeker dökülür. Damadın babası, annesi hedi-yeler verirler. Gelin attan iner. Damat kayıptır bulunur ve mehter eşliğinde getirilir. Kurban kesenlerde olur. Gelin eve damatla aynı adımları atarak girer. İçeride eline ip verilir. Gelin ipi kırar. Kaynanasını kucaklayıp üç kere kaldırır. Götürülen çeyizler tek-rar erkek evine getirilir. Gelin çıkmadan gelinin erkek kardeşi çeyiz sandığının üzerine oturur ve bahşiş alır. Gelinin sağdıcı tarafından damadın sağdıcına yastık satılır. Geli-nin çeyizinin içinden bir yastık erkek evine gelinden önce getirene damat bahşiş verir. Gelin tarafı bazı köylerde gelinden bir gün sonra erkek tarafına gider eğlence yapar. Buna duvak denilir. NOT : => Akkuş halki dügünlerini istek ve arzulari dogrultusunda müzikli yada mevlütlü olarak yaparlar. Dügünlerdeki birçok örf ve adet aynen uygulanir. 9...=> DENE DÖKME ( DUVAK) Mehter çağrılır. Gelinin eline bir avuç buğday verilir. Ağırlama çalar semah baş-lar tekrar üç defa ağırlama çalınır. Gelinle beraber dokuz kişi semah döner. Gelin elin-deki deneleri dönerken yere serper. Nasipli, kısmetli olayım bolluk getireyim diye. Da-vetlilerle semah dönerler sonra gelin istirahat ettirilir. Davetliler kaynana ve kayınpede-re gözünüz aydın deyip dağılırlar. Gerdek gecesinin sabahı sağdıç kız tarafına gider. Gelin ve damadın selamlarını söyler hemen döner. Üç gece sonrada kız tarafına damadın ailesi, gelin ve damat el öpmeye giderler. Gelin ve damat kız tarafına küsmüş gibi davranırlar. Gönülleri olsun diye onlarda hedi-ye verirler. O gece yatıya kalınır ertesi gün dönülür. Bu çalışmalar Tahsin AKKAYA ve Hikmet UZUN tarafından yöre düıünleri gözlemlenip araştırılarak yazılı hâle getirilmiştir. Ana Sütlüğü : Anneye alınan özel bir hediyedir. Aş boğaz günü gelin tarafına götürülüp kızın annesine verilir. ( Cumhuriyet altını ) Aþbogaz : Dügüne başlamadan üç - beş gün önce erkek evinin kiz evini ziya-retidir. Davul zurna eşliginde gidilir. Erkek evi çeyizleri kiz evine götürür. Erzak takviyesi de yapilir. Cerek : Uzun ince ağaç. ( kesilmiş fidan ) Dastar (Çul) : Renkli iplerle basit atölyede dokunan dikilip birleştirilen kilim çeşidi. Damat : Güyo Düğün Kâhyası : Düğünün organizasyonunu sağlayan kişi. Düğünşü başı : Düğün alayının başını çeken en öndeki ata binen bayan. ( Erkek tarafından ) Kanil Görme : Düğünün ikinci gecesi kızın kardeşlerinin erkek evine ziyareti. Nazlanıp küserler ve bahşişle gönülleri alınır. Mehter (Aşik) : Dügünlerde müzik yapan müzisyenler. Sağdıç : Damada gardaş Kardaş Hakkı : Kızın kardeşine alınan hediye. (Takım elbise) Sofra Reisi : Alkol sofrasındaki idareci kişi. Yiğit Yolluğu : Gelin alındığı gün kız tarafının gençleri erkek evinin yolunu ce-rekle keser ve hediyesini alır. Verilen hediye. (koyun, keçi) Bu araştırma Tahsin Akkaya ve Hikmet Uzun tarafından yapılmış olup Özgül Görür tarfından tez haline getirilmiştir. Bu Çalışmanın düzenlemesi Mustafa YILDIRIM tarafindan yapılmıstır Sayfanın kurulumu Webmaster Dervis kaya Tarafindan yapılmıstır |