NSANLARDA VE BİTKİLERDEKİ DOĞALLIK İNSANLIKLARIMIZA YAKIŞIYORDU

Aktif .


Emekli öğretmenim ama 50 yıl ki geçmişini iyi hatırlayan biriyim.Orta halli çiftçilik yapan ve bir kamu kurumunda(Akkuş kereste fabrikasında,işçilik yapan bir emekçinin)çocuğuyum..
Aile çevrem,az da olsa;mısır,buğday,arpa,yulaf gibi tahıllar üreten bir aile idi.Hasat sonu,unluk,gelececek bahara tohumluk anbara ayrı ayrı konurdu.Birde kıtlık olabir düşüncesi ile o erzakında ayrılıp saklandığı yılları biliyorum..O zamanlarda Ziraat Bankasının yıllık olarak üreticilere kredi verdiğinigini şöyle hatırlıyorum,banka değiştirmeye geldik diyen uzak köylülerin bizde misafir kalırken konuşmalarından anımsıyorum..
Ziraat Bankasının şimdi o köylülerle üreticilerle hiç işi yok.Ekeceğiniz tohum ithal değilse,ithal tohum almıyorsan,yani dölü olmayan tohum alırsan yanında..Eskiden bitki üretirdik tohumunu bırakırdık,onu da yasakladılar...
1972 lerden beri ÜNYE de yaşıyorum.Ünye de ve civarında 20 yıldır selin ve diğer afetlerin çevreye zarar verdiğini görmedim. Son süreçlerde dere yataklarının değiştirilmesi,yokk imar afı dere kenarlarına yapılaşmalar gibi esneklikler ÜNYE ve çevresinin doğasını bozmuştur.Bu günkü sel felaketinde sıkıntılar çeken halkımıza geçmiş olsun dileklerimi sunarken,BÜYÜK OZAN YAŞAR KEMAL'in bir beyitini sizinle paylaşmak istiyorum.
(GÜZEL İNSANLAR BEYAZ ATLARINA BİNİP GİTTİLER,DEMİRİN TUNCUNA,İNSANLARIN PİÇİNE KALDIK)der...saygılar

www.yesilakkus.com Köşe Yazarı Kadir Gül